Engin Geçtan'ın okuduğum ilk kitabı 'İnsan Olmak'. Yirmi yılın ardından yeniden basılan ve okuyucuları ile yine yeni yeniden buluşan kitap psikiyatrı alanını konu alan çerçeveyi gözler önüne seriyor. Yazarın, 'Hayat', 'Kimbilir', 'Kızarmış Palamutun Kokusu' isimli kitapları da mevcut. 'İnsan Olmak'da Geçtan, en gelişmiş canlı olan insanın yine insan tarafından incelenmesi neticesinde ortaya çıkan tabloyu ve yaşanmışlıkları analiz etmektedir. Kitap, ortalama insanın davranışlarının gerisindeki dinamik güçleri meslekdışı okuyucuya tanıtmayı amaçlamaktadır. İnsanın kendi kendisine tutsak olmasına yol açan kısırdöngülerin oluşum nedenleri ve yaşanış biçimleri aktarılmaktadır. Kitap, insanın kendisindeki ve çevresindeki bilinmeyenlerinin sayısını azaltmayı amaçlamaktadır.
Birey ve Toplum, Ana-Baba ve Çocuk, İnsanlardan Korkmak, Öfke ve Düşmanlık, Değersizlik Duygusu, Kaygı, Sorumluluktan Kaçış, Yalnızlık, Ortakyaşam İlişkisi, Nevrotik Kısırdöngü, Yaşam ve Ölüm, Kendini Yaşamak, Epilog kitap içerisindeki bölüm başlıklarını oluşturmaktadır.
Arka Kapak
İlk kez yayımlandığı 1983'ten günümüze defalarca baskı yapmış ve okurla
kurduğu yapıcı ilişkiyi kanıtlamış olan bu kitabında Engin Geçtan insan
olmanın ikilemini şöyle anlatır: "Çağdaş toplumlar kendine özgü bir
olguyu da birlikte getirmiştir. İnsan eskisinden çok daha fazla sayıda
insanla, çok daha kısa süreli, daha yüzeysel ilişkiler kurma
eğilimindedir. Bu, soğuk bir günde karşılaşan bir grup kirpinin öyküsüne
benzer. Kirpiler ısınabilmek için birbirlerine sokulurlar, ama
dikenleri birbirine batar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan
rahatsız olurlar. İleri geri hareket ederek sonunda dikenlerini
batırmadan birbirlerini ısıtabilecekleri en uygun uzaklığı bulurlar."
Son
yirmi yılın dünyasındaki sosyal ve maddi değişimler düşünülürse,
kirpilerin birbirine daha da çok ihtiyaç duyduğunu, her kirpinin bu
ikilem karşısında kendi cevabını bulması gerektiğini, tam da bu yüzden
İnsan Olmak'ın bugün daha da güncel olduğunu söyleyebiliriz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder