15 Ekim 2023 Pazar

Ziyan

"Geçmişte yaşayanlar donarak ölürler." diyor Hakan Günday. Siyasi bir roman ancak bu biçimde ilgi çekici hale getirebilirdi. Azil ve Asil'in dünyasına girdiğinizde çıkmak istemeyeceksiniz. Roman içerisinde Mustafa Kemal Atatürk ile karakterlerin bağlantılandığı hikaye okuyucuya tarihin kilit olaylarını hatırlatıyor. Bir kez daha söyleyerek yinelemek isterim ki, Hakan Günday kalemi, zihni ve epistemolojik bakış açısı iyi ki var...

Arka Kapak

'Beyaz gövdeli zenci köpeklerimiz var. Adları da var. Ama onlar birer heykel. Çağırınca gelmiyorlar artık. Cennetin kapısını bekliyorlar. Karla karışık toprağa gömülebilmek için kulakları dik donuyorlar! Öyle bir cennet ki, paslı demirin bile ak sakalı var. Bizi saran tel örgüler beyaz angoradan örülmüş. Havası havlamayı bırakmış, ısırıyor. Beyaz ağzı etimizle dolu. Bu yüzden sessiz bir ayaz var. Saçaklardan sarkan mızrak dişleri ensemize saplanmış. Gazete kâğıdı gibi buruşmuş derimizde mor diş izleri, bekliyoruz.
Cennetten kovulmayı. Bembeyazız. Soğuk. Donmak. Çözülmek. Tekrar donmak.
Daha fazla hiçbir şeye gerek yok. Fiilleri çekmeye bile. Herkes kalsın yerinde. Bıraksınlar, yaslansın göğsüm sırtlarına, ılıklaşsın enseleri nefesimle. Yavaş yavaş sokayım dilimi derilerine. Aksın içlerine hayatımın zehri. Yirmi adet mermi. Muhteşem! Hepinizi geberteceğim! Ama hepinizi!'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder