9 Temmuz 2019 Salı

Direğin Tepesinde Bir Adam

Yazarın yeniden basımı yapılan kitabı, bilinmeyen hayatı işliyor. Hikayeler gerçek hayat kesitleri ile renklendirilmiş durumdadır. Selimoğlu, köyünden, kasabasından, Karadeniz'den ayrılıp uzak denizlere açılan insan hikayelerini konu etmektedir. 

Arka Kapak
Direğin Tepesinde Bir Adam, Zeyyat Selimoğlu’nun deniz insanlarını anlatan öykülerini bir araya getiriyor.
Karadan kopup açık denizlere açılan gemilerde çalışan insanların hayatlarından kesitleri etkileyici bir yalınlıkta yansıtır. Öyle ki; insandaki insanı anlatırken onların dünyalarını biçimleyen denizin gerçekliği de bütün yanlarıyla öykülere siner.
 Lirik, etkileyici, bir o kadar da dil şenliğinde bir dünyanın yansılarını getirir bize bu öyküler.
Direğin Tepesinde Bir Adam’ı okuduğumda, süslemelerden uzak, söz sanatlarına itibar etmeyen, kendine özgü bir gerçekçilik anlayışı olduğuna karar vermiştim. Kitap da Sait Faik Armağanı’nı kazanmıştı.

4 Temmuz 2019 Perşembe

Sen Ölünce Kim Ağlar?

Kitap, Ferrari'sini Satan Bilge'den yaşam dersleri niteliğinde. Yine bir arkadaş tavsiyesi ile okuduğum, okuyucuya adanmış, sayfalarda keşfedilecek dersleri olan bir kitap. Keşfedeceğiniz dersleri hem yeteneklerinizi doruğa çıkarıp hem de etrafınızdaki insanların yaşamlarında değişiklikler yaratarak uygulayabilirsiniz.

Kitap, Norman Cousins'in "Yaşamın trajedisi ölüm değil, yaşarken içimizde ölmesine izin verdiğimiz şeylerdir." 101 adet kısa öyküden oluşan kitap, ruhunuza iyi gelecektir.

Arka Kapak
Hayatınızı tekrar yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?
Çocukluk yıllarımda babam, bana asla unutmayacağım bir şey söylemişti: "Evlat, doğduğunda tüm dünya gülümserken sen ağlıyordun. Öyle bir yaşam sür ki öldüğünde tüm dünya ağlıyorken, senin yüzünde gülümseme olsun." Hayatın gerçekte ne olduğunu unuttuğumuz bir çağda yaşıyoruz. Bir insanı rahatlıkla Ay'a gönderebiliyoruz ama caddenin karşısına geçip komşumuzla buluşma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Dünyanın diğer tarafındaki bir hedefi bir füzeyle hatasız bir biçimde vurabiliyoruz ama çocuklarımızla kütüphaneye gitmek için zaman ayırma konusunda sıkıntı yaşıyoruz. İnsanlığımızla bağlarımızı yitirdik. Amaçlarımızı kaybettik. En önemli değerlerimizi göz ardı ettik.Ölüm döşeğinde George Bernard Shaw'a, "Hayatınızı tekrar yaşama şansınız olsaydı ne yapardınız?" diye sorulmuş. Bernard Shaw kısa bir süre düşünmüş ve iç çekerek cevap vermiş. "Aslında olabilecekken hiç olamadığım kişi olmak isterdim." Aynı şeyin sizin de başınıza gelmemesi için bu kitabı yazdım.Bu nedenle, size içtenlikle soruyorum, siz ölünce kim ağlayacak? Bu gezegende dolaşma ayrıcalığına hâlâ sahipken, kaç yaşamı etkileme fırsatınız olacak? Yaşamınızın sizden sonraki nesiller üzerinde ne gibi etkileri olacak? Son nefesinizin ardından bırakacağınız miras ne olacak?