8 Şubat 2020 Cumartesi

Alamut


Arkadaş tavsiyesi ile okuduğum tarihi bir roman Alamut. Büyük Selçuklu Devlet'ini çöküşe hazırlayan, İsmail-i öğretisiyle Hasan İbn-i Sabbah'ın sıfırdan kurduğu saltanatının hikayesi. Bu tarihi romanda anlatılanlar günümüzde ve gelecekte de yaşanacakların sembolü şeklinde tasvir edilmiş bulunmaktadır. Roman, insanın yürekten inandıktan sonra her şeyi yapabileceği ve her şeyin üzerinden gelebileceği üzerine de kurgulanmış bulunmaktadır.

Arka Kapak

Yılların eskitemediği muhteşem kitap ALAMUT artık Koridor Yayıncılıkta. Hasan Sabbah'ın, Alamut Kalesinin, fedailerin ve cennet bahçelerinin hikayesi. Bir tarafta Hasan Sabbah'ın yeryüzü cennetiyle yeni tanışan güzel köleler, diğer tarafta onun en güvenilir savaşçıları olan fedailer. Sabbah'ın yarattığı cennetin içinde gözleri açıldığında hepsinin hayatı hiç umulmadık bir şekilde değişir. Hikaye 11. yüzyıl İran'ında, kendini peygamber ilan eden Hasan Sabbah'ın, seçilmiş bir grup insanı intihar suikastçısına dönüştürerek bölgede hakimiyet kurmak için çılgınca ve aynı zamanda zekice bir plan tasarladığı Alamut Kalesinde geçmektedir. Güzel kadınların, yemyeşil bahçelerin, şarap ve haşhaşın göz boyadığı sanal bir cennet yaratan Sabbah, genç savaşçılarını emirlerine uydukları takdirde bu cennete gidebileceklerine inandırır. Kendilerini onun yoluna adayan, ölmeyi de öldürmeyi de göze almış olan bu küçük orduyla hükümdar sınıfına gözdağı verebileceğini düşünür. Sabbah kendi deyimiyle insanların saflığını kullanıp dine adanmışlığı politik emellerine alet eder. Artık kapılar onun için ardına kadar açılmıştır.