19 Eylül 2021 Pazar

Ev Yapımı bir Paraşüt


Yazar, on günlük zihin anlamlandırma yolculuğunu okuyucuya aktarmaktadır. Düşünceler hakkında düşünme, insanın kör noktası, dikkatini verdiğin şeye direnemezsin, insan en az kendini tanır, korku, öfke, nefret, tek başınalık temaları ve egzersizler ile insanın benlik arayışına destek olmaktadır. Kitap, Meher Baba'nın "Büyük bir dağı görmek için büyük bir göz gerekmez." epigrafı ile başlamakta ve her bölüm başında da farklı epigraflarla devam etmektedir.

Arka Kapak

Kendinizi öfkeli, neşesiz, kaygılı veya mutsuz mu hissediyorsunuz?

Bilge büyücü Mama Nono, sizi zihninizle tanıştıracak bir kursa katılmaya davet ediyor:

“Mutluluğu Ayağına Getirmek İsteyenler İçin Çok Hızlandırılmış Bir Kurs.”

Yedi gün sürecek bu kurs boyunca:

• Zihninizin her dediğine inanmamanız gerektiğini

• Düşünceleriniz hakkında düşünmemeyi

• Dikkatinizi neye verdiğinize dikkat etmeyi

• Duygularınıza düşünceyi bulaştırmamayı

• Aptalca değil akıllıca bencil olmayı ve size özgürlük getirecek daha birçok şeyi öğreneceksiniz.

Hazırsanız başlayalım!

7 Eylül 2021 Salı

Sakura

 Sakura ağacı ile tanışmamı sağlayan, sakura çiçeği temsili ile yazarın mucizevi hikayesini öğrenmek benim için öğretici oldu.

Arka Kapak

Sakura ile yeniden doğacaksınız...

Japon kiraz çiçeği sakura, Uzakdoğu'da yeniden doğuşu temsil eder... Sakura pembedir; ilkbaharın, doğanın uyanışının, hayatın başlangıcının rengi... Beş yapraklı bu çiçek, şansı, bolluğu, uzun ömrü, yaşama sevincini ve barışı simgeler. Aynı zamanda, dişiliğin, tazeliğin, gençliğin, güzelliğin, masumiyetin, kırılganlığın ve soyun devamlılığının, yani kadının da simgesidir... Sakuranın ömrü bir ila iki hafta sürer. En güzel, en olgun olduğu dönemde solmadan, kurumadan bir anda dalından düşüveren sakura çiçekleri, ölümün birdenbire gelebileceğini bizlere hatırlatır.

Yeniden doğmak ne demektir?

Yeniye yer açmak için eskinin yok olması gerekir. Ölüm, yaşamın anlamını fark etmek için vardır... Ölümün kokusunu alan, ölümü tadan insan, hayatın gerçek lezzetini idrak eder. Yaşam için bir bedel ödediğinizde, gerçek kimliğinize kavuşursunuz. Ölümle yüzleşmek, insanı güçlendirir, yeniden doğmak için ona cesaret verir. Yeniden doğmak... İşte bu bir umuttur, bir fırsattır... Derdim dermanımmış aslında ve dermanımla yeniden doğuyorum... Sakura ile her ilkbaharda yeniden açan bir çiçek gibi yeniden doğmak mümkün, ölüm yakamıza yapışmış olsa bile...

4 Eylül 2021 Cumartesi

Ateşten Atlamak

Pişmanlık, yasak aşk, sır, anne kız evlat ilişkisi, sıkışmışlık, kasaba, aşmak, tehlike, risk, boşluğa atlamak anahtar kelimeleri ile anlatılabilecek kısa bir öykü kitabı.

Her ateşin şiddetine göre bir uzaklık gerektirdiği anekdotu ile başlayan, yaklaşmadan anlayamıyorsun ile devam eden sürükleyici iki uzun öykü size dingin birkaç saat vadediyor.

Arka Kapak
Sıra üçüncü ve son atlayışımda. Derin bir nefes alıp ilk adımımı atıyorum ateşe doğru. Bu kez biraz daha yükseğe zıplıyorum, ateşin değip geçen sıcaklığı siyah pantolonumun bileklerimi açıkta bırakan kısalığından sızıyor vücuduma...
Ateşten Atlamak iki uzun öyküden oluşuyor. Bu iki öykü, küçük yerlere sığmayan hayatlar, elden kaçan, denetlenemez duygular, sıkışmışlık hissi, insanın korkularına karşın engel olamadığı kendini aşma dürtüsü hatta taşma hali gibi ortak temalara sahip. İkisinde de başkarakterler zorlu bir sınav vermek zorunda kalıyor; gerek yakın çevreleri ve toplum gerekse kendi kaygılarıyla gelen sınırlar karşısında tavır almaya itiliyorlar. Kitaba adını veren “Ateşten Atlamak” adlı öykünün anlatıcısı biricik sırrını artık içinde taşıyamazken, “Daha Uygun Bir Kader”in başkarakteri kendi yıkıcı duyguları ve ardından gelen pişmanlıkla yüzleşiyor.
Fatma Nur Kaptanoğlu, Ateşten Atlamak’ta bu hayatta hepimizin er ya da geç vermesi gereken sınavlara, geçmemiz gereken sınırlara ve geleceğe yol alırken ardımızda bıraktıklarımıza odaklanıyor.