27 Aralık 2018 Perşembe

Mustafa Kemal




Tek cümle yazmak istiyorum; Lütfen okuyun!

Arka Kapak


“Ey Türk gençliği! Birinci vazifen...”
Yılmaz Özdil’in “Türkiye'nin kurtuluş reçetesi Mustafa Kemal'in hayat hikâyesidir,” diyerek kaleme aldığı Mustafa Kemal, Kırmızı Kedi etiketiyle buluşuyor. Özdil’in kaleminden, Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatı aynı zamanda Kırmızı Kedi Yayınları’nın 1000’inci kitabı.
Yılmaz Özdil yeni kitabında, Mustafa Kemal’in Osmanlı ordusunda görevli bir askerken -bilhassa 1.Dünya Savaşı’nda görev aldığı Çanakkale cephesinde- çeşitli cephelerde ve daha sonra Türk Kurtuluş Savaşı’nda emperyalist güçlere karşı kazandığı başarıları, kurduğu yeni cumhuriyetle gerçekleştirdiği “çağdaş” demokratik cumhuriyet idealini, kadın hakları başta olmak üzere sosyal hayatta gerçekleştirdiği reformları, eğitim-kültür-sanat-ekonomi-tarım-sanayi-gündelik yaşam ve diğer başka alanda hayata geçirdiği, dönemi için emsalsiz denebilecek başarıları kaleme alırken, gündelik hayatından da kesitler sunuyor. 
Ayrıca Mustafa Kemal’in, sanatsever ve entelektüel kimliğini, hayvanseverliğini, doğa bilincini, çocuk sevgisini, kadın hakları konusunda sergilediği vizyonerliğini ve diğer sıra dışı özelliklerini sebep sonuç ilişkisi içinde ele alıyor.      
Onun, ailesiyle, arkadaşlarıyla, çocuklarıyla ve çocuklarla, hayatına giren kadınlarla olan ilişkisini; cephede askeri veya diplomatik temasta bulunduğu kişilere karşı “insan sevgisi” etrafında şekillenen barışçı tutumunu; ülkede gerçekleştirdiği kültür reformunun önemini; tüm dünyada “ezilen toplumlar” tarafından örnek alınan askeri ve siyasi başarılarını; bunların yanında en sevdiği yemekten en çok dinlediği şarkılara, giyim tarzından sevdiği hayvanlara, hatta Türkiye’nin “çağdaş” ülkeler seviyesine geçebilmesi için gündelik yaşamda yaptığı ve yapılmasını arzuladığı davranışlara kadar eksiksiz ve insani yönleriyle bütüncül bir Mustafa Kemal portresi ortaya koyuyor. 
Bu kitapta, Mustafa Kemal’in çocukluğundan Kuvayı Milliye ruhuna, idam fermanından Kurtuluş Savaşı’na, Cumhuriyet’in kuruluşundan Mustafa Kemal’in kişisel özelliklerine, hizmetlileri ile olan diyaloglarından gece hayatına ve hayatında iz bırakan yakınlarına kadar pek çok detayı bulacaksınız. 

Bugüne kadar hep Atatürk’ü okudunuz Yılmaz Özdil’in kaleminden Mustafa Kemal’i okuyacaksınız!

16 Aralık 2018 Pazar

Robotların Yükselişi


Yaşamakta olduğumuz değişim, dönüşüm çağında mutlaka okunması gereken kitaplardan biri. Yapay Zekanın geleceğin tehdidi olduğunu düşünmüyorum. Bu konuya benim bakış açım avantajlarından olabildiğince faydalanmak ve tehdit unsuru yaratacak potansiyeli olsa dahi fırsata dönüştürmek için insan zekasının daha çok devreye gireceği oluşumlar yaratmak yönünde.

Arka Kapak


“Martin Ford’un Robotların Yükselişi’nde belgelediği üzere, teknolojinin işleri birer birer mideye indiren koca ağzı artık en yüksek eğitimi ve mahareti gerektiren işleri bile tehdit eder hale geldi. İnsanlar robot teknolojisinin doğurmakta olduğu sonuçları şimdiden üzerlerinde hissetmeye başladılar. Kitapta bunlar çok ustaca anlatılmış.”
- BARBARA EHRENREICH, New York Times Book Review
“Duru, kapsamlı ve korkusuz... Robotların Yükselişi uzun zamandır tartışılan bir konuya paha biçilmez katkılar sağlıyor.
- LOS ANGELES TIMES
“Çok iyi araştırılmış bir kitap. Ve insanın huzurunu kaçıracak derecede ikna edici.”
- FINANCIAL TIMES
Geleceğin meslekleri neler? Ne kadar sayıda iş olacak? Peki bu işlere kimler sahip olacak? Teknoloji hızlanıp da makineler kendi başlarının çaresine bakmayı öğrendikçe, daha az sayıda insana ihtiyaç olacak. Yapay zeka daha şimdiden pek çok “iyi iş”i gereksiz hale getirdi bile: Yardımcı avukatlar, gazeteciler, ofis çalışanları, hatta bilgisayar programcıları bile yerlerini yavaş yavaş robotlara ve zeki yazılımlara bırakıyorlar. İlerleme sürdükçe mavi ve beyaz yaka işler buharlaşıp uçacak; orta sınıf aileler sıkıştıkça sıkışacak. Gittikçe artan aile masrafları da cabası. Bilgi teknolojisi sayesinde bazı şeyler ucuzlasa da, özellikle eğitim ve sağlık sektörleri bu dönüşümden nasiplerini almadılar ve büyük masraf kapısı olmayı sürdürüyorlar. Bunun sonucunda muazzam bir işsizlik ve eşitsizlik dalgası yükselebilir, hatta bizzat tüketici ekonomisi çökebilir.
İşçilere daha iyi eğitim vermek gibi eskiden teknolojik yıkıma deva olmuş çözümler de bundan böyle işe yaramayacak. Gelecek büyük çaplı refah mı, yoksa korkunç bir eşitsizlik ve ekonomik güvensizlik mi getirecek? Bu sorunun cevabını bugün verip rotamızı belirlemek zorundayız. Robotların Yükselişi teknolojinin hızlanmasının bizim ve çocuklarımız için doğuracağı ekonomik sonuçları anlamamız için zorunlu okuma kitabı niteliğinde.

10 Aralık 2018 Pazartesi

Sanma Ki Yalnızsın

Yazın okuduğum ve blogumda paylaşmadığımı keşfettiğim bir kitap "Sanma Ki Yalnızsın". Adıyla bir çok durumu, duyguyu iyileştirdiğini düşünüyorum.

Elif Şafak'ın köşe yazılarından derleme olan kitabı hayata kısa bir mola vermek istediğiniz zaman okuyabilirsiniz.

Arka Kapak


Sana kelimelerden kaleler yaptım. Hendekli, balkonlu, eflatun bayraklı, girişi saklı kocaman kaleler. Bir odasında bıraktım yüreğimi. Merasimsiz, habersiz, tantanasız ve beklentisiz usulca düşürüverdim elimden, olur da bulursan belki sevinirsin diye, öylesine.
Sana harflerden sarmaşıklar ördüm; geceleri gözlerini kapadığında, uyku ile uyanıklık arası o tekinsiz aralıkta durduğunda, cinlerin meşveret alanında yapayalnız kaldığında koklarsın belki, hatırlarsın diye.
Sana alfabeden kaftan diktim; azametle giyesin ve hiç üşümeyesin diye, kalın kadifeden, sırma ipliklerle. İşledim üzerine isminin baş harflerini, sessiz ve derinden, kimse bilmeden, sadece Yaradan’ın duyduğu bir yemin gibi.
Sana noktalardan güller, virgüllerden bülbüller, ünlemlerden yaylalar, noktalı virgüllerden dağlar ve ovalar yaptım. Her bir imla işaretini özenle ekledim isminin büyüsüne. Çünkü sevmek, yeni bir dil inşa etmek demek. İki kişilik bir dil. Çünkü aşkın olduğu yerde muhakkak kelam vardır, sessizlik değil. 


8 Eylül 2018 Cumartesi

Bilinçaltının Gücü

Bilinçaltının Gücü, bana hediye gelen kitaplardan biri. Amerika'da satılan en iyi kişisel gelişim kitabı olarak lanse ediliyor. İçerisinde; içinizdeki hazine, zihin nasıl çalışır, bilinçaltının mucizeler yaratma gücü, eski çağlarda kullanılan zihinsel iyileşme teknikleri, modern çağlarda zihinsel iyileşme teknikleri, zihinsel tedavide pratik teknikler, bilinçaltı yaşamı odak alır, istediğiniz sonuçları elde etmenin yolları, bilinçaltının gücünü zenginlik için nasıl kullanırsınız, zengin olma hakkınız, başarı ortağınız olarak bilinçaltı, bilim adamları bilinçaltını nasıl kullanır, bilinçaltınız ve uykunun mucizeleri, bilinçaltınız ve evlilik sorunları, bilinçaltınız ve mutluluğunuz, bilinçaltınız ve uyumlu insan ilişkileri, bilinçaltınızı affedicilikte nasıl kullanırsınız, bilinçaltı zihindeki engelleri nasıl ortadan kaldırır, korkudan kurtulmak için bilinçaltınızı nasıl kullanırsınız, sonsuza dek ruhen genç kalmanın yolları.

Başucu kitabı yapabilir ve içinde bulunduğunuz durumlara göre bölümleri okuyarak bilincinizi ve bilinçaltınızı yönlendirmeyi deneyebilirsiniz.

Arka Kapak

Neden bir insan üzgünken diğeri mutludur? 
Neden bir insan korkak ve endişeliyken diğeri inanç ve güven doludur?
Neden bir insan amansız olduğu söylenen bir hastalıktan kurtulurken diğeri iyileşemez?
Neden bir insanın güzel, lüks bir evi varken diğeri derme çatma bir yerde yaşamak zorundadır?
Neden bir insan tam bir başarı örneğiyken diğeri sefil haldedir? 
Neden bir konuşmacı ilgi çekici ve son derece popülerken, diğeri sıradan ve sönüktür?
Neden bir insan işinde ya da mesleğinde bir dehayken, diğeri hayatı boyunca hiçbir şey yapmadan ya da başarmadan düşe kalka yürümeye çalışır?
Neden bu kadar fazla hoşgörülü ve ahlaklı insan zihnindeki ve bedenindeki olumsuzlukların acısını çekiyor?
Neden ahlaksız pek çok kişi başarılı, zengin ve sağlıklı olup bunun keyfini çıkarıyor?
Neden bir insan mutlu bir evlilik sürerken diğeri evliliğinde mutsuzluk ve hayal kırıklığı yaşıyor?
Bu soruların yanıtı, bilinç ve bilinçaltınızın işleyişinde gizli olabilir mi?
Kesinlikle evet.

21 Ağustos 2018 Salı

Unutursun

İclal Aydın romanlarına karşı uzun yıllardır ilgim olduğu ve okumak için can attığım doğrudur. Unutursun'da bana hediye gelen hatta 'kitap hediye günü' vesilesiyle mutluluğumu taçlandıran bir roman oldu. Her zamanki gibi roman kahramanlarını bir solukta takip ettiğim ve kurgusuyla kendini kısa bir süre içerisinde okutarak beni şaşırtmadı. Herkesin iyi, kötü tüm anılarını yazarak ve/veya tasvir ederek kağıda, deftere, zihnine kaydettiği 'unutma defterleri/sayfaları/tabloları/hatıraları' olmasını dilerim...

Arka Kapak


Bütün hayatlar birbirine çıkar. Büyük bir şehrin kimi sahile kimi yokuşa çıkan yolları gibidir ömürler. Bizi birbirimize düğümleyen yollar, derken tam da bunu söyler Gavras Bey. Göçler, idamlar, istifalar, muhtıralar, öğrenci olayları, uçak kazaları, tanklar, yanılgılar, fedakârlıklar ve şarkılar içinde geçen bir yüzyılın  Türkiyesi’nde, bir göçe direnen köklerin, ayrılığın, yoksulluğun, ölümün, direncin hikâyesini hatırlatıyor Unutursun. Hacı Gavras Karamanlı, Unutursun’un en uzun yaşayan kahramanı. Hayatının tüm dönemeçleri Bir Cihan Kafes’ten tanıdığımız ve hikâyeleri henüz bitmemiş bir ailenin üç kuşak kadınına çıkıyor. Birlikte geçirdikleri bir ömür içinde birbirleriyle kucaklaşamamış Samire, Yaşar ve Lorin’i ölümüyle kavuşturan bu yabancı kim?

Unutursun, aşk için giden, kalan ve ölenin hikâyesi biraz da...

İstanbul’un son gayrimüslimleri, esnaf dostları Aşkale’ye gitmesin diye vergi borcunu ödemek için para toplayan Müslüman komşular, asılan bir başvekilin güçlü karısı, müge çiçekleriyle bezeli altmışlı yılların Ankarası’nı yasa boğan uçak kazası, savaşlardan sağ çıkmış sıhhiyecilerin yorgunluğu, Kapadokya’nın yer altı kentleri, karlı Berlin, ana kucağı Ihlara, tangolar, ağıtlar ve elbette bir esinti gibi geçip giden Nariye’nin şarkısı... Hepsi birer yağmur damlası bu hikâyede. Hasan Dağı’nın ardında yaşananlar unutulmasın diye.

 Kimi bir madalya gibi taşır yara izini... Kimi de teninde yeni yaralar açarsa, eskisini unutup herkese unutturabileceğini düşünür. Oysa zaman her işi tek hamlede yapabilen büyük  bir kahraman.
Ve hepimizin kalbinde kapağı ölene dek açık kalan bir “unutma! defteri” var.

12 Ağustos 2018 Pazar

Babam Beni Şahdamarımdan Öptü

Ozan Önen'le bana hediye gelen kitabı ile tanıştım. Kitabın ilk sayfalarında dikkatimi ilk çeken "Güzel uyandırılmak insan hakkıdır, yazın bir kenara cümlesi." beni etkiledi...
Babam beni şahdamarımdan öptü yazarın ilk kitabı, yazar ve yazıları hakkında kendi kaleminden bilgi edinmek için kişisel web sayfasını ziyaret edebilirsiniz.

Arka Kapak
Tekneleri ve yıldızları memleketi olarak görenler, ıssız yerlerde kendisi için evren olanlar, beklentisiz ve vaatsiz sevenler, yargılamadan-yadırgamadan dinleyenler, “Seni seviyorum”a karşılık “Ben de seni” demek istemeyip alternatif “Ben de seni”ler üretenler...
Islak iskele kokusunu sevmeler,
bir şeyler, bir şeyler...

21 Haziran 2018 Perşembe

Telgraftan Tablete


Yazar Evrim Kuran'ın kitabını sosyal medya platformlarında gerçekleştirilen paylaşımlar ile keşfettim diyebilirim. Yazar, kitap kapağında belirttiği gibi Türkiye'nin 5 kuşağına dair değerlendirmelerde bulunuyor. Sessiz kuşakla başlayan yolculuk, bebek bombardımanı kuşağı (Baby Boomer), X kuşağı, Y kuşağı ve Z kuşağı ile devam ediyor.
Her şeyin birbirine bağlı olduğu bir Dünya'da, kuşakların döngüselliği ön plana çıkarılmış. Birinci döngü - yükseliş, ikinci döngü - uyanış, üçüncü döngü - çözülme, dördüncü döngü - kriz. 
Yazar ilk kitabının bölüm başlarına söz yazarlarından alıntılar eklemiş, Mary Shelley'e ait "Hayat ne kadar inatçı; tam en çok nefret edildiği anda insana sıkı sıkıya yapışıyor." beni oldukça etkiledi. Dilerim "Hayat kanıtı" arayan herkes çabasının karşılığını alır.

Arka Kapak
Yirmi birinci yüzyılın ilk yılından bu yana kuşaklar üzerinde çalışıyorum. Bir kuşağı anlamak, bir dönemi anlamaktır. Bir dönemi anladığınızda paradigmanın kıskacına sıkışmaktan kurtulursunuz. Ve sizin gibi olmayanları kendinize ait yargılarla değil, onlara ait gerçeklerle görmeniz mümkün olur. Bu mümkün olduğunda ise dönüşürsünüz.  
İşte ya da evde… Bir şirket olarak ya da bir birey olarak…
Bir kuşağı anlamak, suya atılan taş gibi, etkisi dalga dalga büyüyen, yaşama, geçmişe ve geleceğe dair müthiş bir kavrayış sağlar. Hoşgörü sınırlarınızı genişletir, zamanın ruhuna yaklaştırır ve her adımda yargılayan değil öğrenen olmaya yönlendirir. 
Çünkü bir Çin atasözünde de söylendiği gibi
“Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde öteki kuşaklar serinler.”

22 Nisan 2018 Pazar

Başarısızlığın Olmadığı Okul

Yazar kitabında okullarımız ile ilgili bağıntı ve düşünme gerçeğini oluşturmaya yönelik öneriler sunmaktadır. Tüm bu öneriler birbirine bağlıdır ve bir bütünü oluşturmaktadır. Kitap, başarısızlık sorunu, gerçeklik terapisi ve başarısızlık, okulun etkisi, düşünme ezbere karşı, bağıntı, olgu ve ezber eğitimi, başarısızlığı engellemek-ilk adımlar, başarısızlığı engellemek-ileriki adımlar, yeni programları uygulamak, sınıf toplantıları, toplantıları başlatmak, sınıf toplantılarını devam ettirmek, ahlak, disiplin ve okul yönetimi, pershing okulu ve üst sınıflar konularını içermektedir.
Eğitimin asıl amacına: düşünen, yaratıcı, heyecanlı, korkusuz, karşılaştığı sorunları çözmeye çalışan birini meydana getirmek adına ulaşılabilecek öneriler aktarılmıştır. Başarı için düşünebildiğinde, insanlarla ilişki kurabildiğinde, insan ve doğa tarafından yaratılan güzelliği değerlendirdiğinde kendini mutlu ve değerli hissetmek için şansı olacaktır. Eğitim, insan için bundan fazlasını yapamaz. Gerisi bireyin sorumluluğudur.

Arka Kapak

"Başarısızlığın Olmadığı Okul, okul çağı toplumumuzun büyük bir kesimini etkileyen yeni problemleri yaşamış bizler için, tam zamanında ortaya çıktı. Sorunların önemi ve toplam eğitim çabasının gerçeği muazzam boyutlardayken Dr. Glasser, eğitimcilere sınıfla ilgi uyandıracak bir yol göstermektedir. Problemlerin çözülmesi, aynı yaştaki grup davranışlarının kontrolü, her tür ırk ve sosyo-ekonomik seviyeden insanın anlaşılması ile onlara uygun davranışların geliştirilmesi Dr. Glasser'ın konseptinin temelidir. Öğretmenlerin pozitif yaklaşımı, doğru cevapları olmayan açık-uçlu sınıf tartışmaları, öğrencilerin karar verebilmesi için büyük fırsatlar yaratılması, hepsi için teşvik edici bir ortam oluşturur." H.T.Santee
Başarısızlığın Olmadığı Okul, okullarımızda ilgi, bağıntı ve düşünme gerçeğini oluşturmaya yönelik öneriler sunmaktadır. Tüm bu öneriler birbirine bağlıdır ve bir bütünü oluşturacaktır. Ayrı ayrı hepsinin kendilerine göre faydaları olabilir, ancak birlikte toplu bir programda, çocuklarımızın ihtiyacı olan okulların inşaası için gerekli temeli sağlayacaklardır.

3 Nisan 2018 Salı

Pembe Fili Düşünme

Zeynep Selvili Çarmıklı ile internet üzerinden araştırmaya başladığım 'Öz Şefkatli Farkındalık' eğitimleri sayesinde tanıştım. Kendisinin sosyal medya hesaplarını takip etmemle birlikte kitabından haberdar oldum. Zeynep hanım bir psikolog ve kitabında düşüncelerimizin zihnimizi yönlendirme noktasında nasıl bir yol izlememiz gerektiğini anlatıyor. Özellikle son bölümde benim gibi benzeri eğitimlerin bilimsel olmadığını savunanlar için de ufak bir çengel atıyor zihinlere. Kitap içerisinde en çok hissettiğim cümleler "İnsan değer verdiği yerden kanar" ve "Yolunu kendin yürüyebilmek için yönünü kendin koymak zorundasın. Oruç Auroba" oldu. Keyifle okumanızı tavsiye ederim.

Arka Kapak


Pembe fili düşünmemem gerekiyor. Tamam, o zaman kocaman, gri bir balina düşünürüm. Pembe fili düşünme. Balinalardı değil mi su püskürten? O kadar zaman nefeslerini mi tutuyorlar, ne yapıyorlar? Pembe fili düşünme. Geçenlerde aldığım kitabı da düşünebilirim. Pembe fili düşünme. Çok heyecanlıyım başlamak için. Pembe fili düşünme. Pembe fili düşünmemem lazım. Acaba kaç defa düşündüm? Pembe fili düşünme.
Böyle de düşünmemem lazım galiba. Pembe fili düşünme. Pembe fili düşünme. Mini mini bir kuş donmuştu, pencereme konmuştu. Pembe fili düşünme. Of kaç dakika oldu acaba? Pembe fili düşünme. Dakika tutmayı unuttum galiba. Pembe fili düşünme. Pembe fili düşünme.  Acaba telefonum nerede? Kılıfı da pembe! La la la la. Pembe fili düşünme. Pembe fili düşünme.

1 Nisan 2018 Pazar

Özgür Eğitim

Joel Spring kitabında "içselleştirilmiş otoriteyi oluşturan" mekanizmalardan biri olan eğitimi ele alıyor. Gelecekte aranması gerekenin, bireysel bilinç düzeyini, varolan toplumu yaratan ve bu toplumda bireyin yerini belirleyen toplumsal ve tarihsel güçlerin anlaşılmasına ulaştıran bir eğitim sistemi olduğunu belirtmektedir. Bu birlikteliğin teori ve pratiğin bir birleşimi ile ortaya çıkması gerektiğini ifade etmektedir. Yazarın önerileri ise; gelecekteki değişim için bir plan değil, araçlar ve amaçlara dair sürekli bir diyalog olmalıdır ve eğitim bu tür bir devrimci çabanın merkezinde yer almalıdır şeklindedir.

Arka Kapak

Spring iki eğitim modelinin varlığından söz ediyor: “İlki düzen, plan ve yüksek verimlilik aracılığıyla toplumsal ilerleme arayan teknolojik ve rasyonalist model. Bu modele göre toplum, verimli işleyiş hedefine sahip bir makine olarak görülür. İnsanlar, değerleri toplumsal makinenin pürüzsüz işleyişine katkılarıyla belirlenen ‘insani kaynaklar’ haline gelirler. Bu modelde çocuğa üzerinde çalışılacak ve toplumun iyiliği için biçimlendirilecek bir nesne olarak yaklaşılır.” Bu modelin eğitim aracı olan okula Illich “iktidarın fahişesi” diyor. Bu modeli benimseyen psikolog, hırsızlık yapan yoksul insanlarla karşılaştığında “çalma alışkanlıklarının nasıl sona erdirileceği” sorusunu araştıracaktır.
 Spring’in Ferrer, Godwin, Rousseau, Marx, Freire, Illich, Stirner, Tolstoy, Reich ve Neill’in tezlerini tartışarak önerdiği ikinci modelde ise önemli olan düzen ve verimlilik değil bireysel özerkliğin artmasıdır. “Toplumsal değişimin hedefi, artan bireysel katılık ve toplumsal sistemin denetlenmesidir. Bu model, modern toplumsal kurumların gücünün büyük ölçüde halkın, bu kurumların otoritesini ve meşruiyetini kabul etme gönüllülüğüne dayandığı inancına bağlıdır.” Bu modelin sorusu “bireyin toplumsal makineye nasıl uydurulacağı değil, insanların, kişisel tatmin olmadan çalışmayı ve özgürlüğü sınırlayan toplumsal otoriteyi neden kabul etmeye istekli oldukları”dır. Bu modelin psikoloğu ise “neden bütün yoksul insanların hırsızlık yapmadığı” sorusuna cevap arayacaktır.
Çocukların “kolay kontrol edilebilen verimli makineler” olarak değil “özgür, hayattan zevk alan” kişiler olarak büyümesinden yana olanlar için...

29 Mart 2018 Perşembe

Bazı Yollar Yalnız Yürünür

Bazı Yollar Yalnız Yürünür tam bir başucu kitabı. Yazarın, 'Deli Çocuğun Güncesi', 'Mutsuz Çocuklar Ülkesi' kitaplarının ardından kaleme aldığı yeni kitabı tüm samimiyeti ve doğallığı ile okurları ile buluşmuş bulunmaktadır. Hayatın yoğunluğu içerisinde zihninize 2 saatlik bir mola yaşatmak isterseniz ideal bir kitap. 
Arka Kapak
Kitapsız, çiçeksiz, hayvansız, vicdansız, doğrusuz insandan uzak dur.
Umudu öldürüp, nefreti toprağa dikmek isteyenlerden uzak dur.
Hayatı sadece ideoloji ve düşünce olarak görenden uzak dur.
Mutlu olmanı, sorgulamanı, düşünebilmeni kendilerine yapılmış bir tehdit olarak görenlerden uzak dur.
Kendilerine duydukları yabancılık yüzünden karşısındakini kötü bilenlerden uzak dur.
Nefreti evinin kapısına koyan, artık her dışarı çıktığında avucunda nefret taşıyanlardan uzak dur.
İnsan hayatına olan saygısızlığı bir övünç madalyası gibi, gurur mekanizması gibi görenlerden uzak dur.
Kelimeleri özenle seçmeyen, her cümlesi biat olan, her sözcüğü toz olandan uzak dur.
Sesinin tonu kalbinin tonundan çok olanlardan uzak dur.
Çünkü neye çok yaklaşırsan, neyi çok biriktirirsen, ona dönüşürsün.

24 Mart 2018 Cumartesi

Elon Musk-Tesla SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde

Yazar Ashlee Vance'ın büyük bir özveri ile 18 ay gibi bir sürede tamamladığı kitap; Elon'un Dünyası, Afrika, Kanada, Elon'un İlk Girişimi, Paypal Mafya Babası, Uzaydaki Fareler, Tamamen Elektrikli, Acı, Izdırap ve Hayatta Kalma, Kalkış, Elektrikli Otomobilin İntikamı, Elon Musk'ın Birleştirilmiş Saha Teorisi bölümlerinden oluşmaktadır.

Kitap, Elon Musk'ın teknoloji endüstrisindeki var alma ve hayatta kalma serüvenini, kurduğu şirketleri, geliştirdiği teknolojileri, inovatif fikirlerini, uzgörü çalışmalarını içeren bir biyografidir.


Arka Kapak

Bu kitap; 1971 doğumlu genç bir girişimcinin şirketleri ile dünyadaki otomotiv, uzay-havacılık ve enerji sektörlerindeki yerleşik düzene meydan okumasının sıra dışı hikâyesidir.
Elon Musk, X.com ve PayPal’in kurucularındandır ve sonraki dönemde Tesla ile sadece elektrikle giden 600 km menzilli ve 100km/sa hıza sadece 2,3 saniyede çıkan muhteşem otomobiller üretmiştir. SpaceX ile uzay taşımacılığının maliyetlerini çok büyük oranda düşürerek dünya devlerine meydan okumuş ve yakın gelecekte Mars’a insan yollayabilecek en muhtemel şirketi yaratmıştır. Ayrıca ABD’deki en büyük güneş enerjisi şirketi SolarCity’nin en büyük ortağı ve başkanıdır.
Ashlee Vance, 300’e yakın insanla konuşarak ve Elon Musk ile 30 saatten fazla birebir görüşme yaparak bu çarpıcı ve ilham verici hayat hikâyesini okurlarla buluşturuyor.
Hayatını, dünyayı fosil yakıtlara mahkûm olmaktan kurtarmaya adayan Elon Musk’ın önüne çıkan engeller, büyük başarıları ve yaşadıkları daha iyi bir geleceğin hayalini kuran girişimci, mühendis, siyasetçi, eğitimci ve gençler için motivasyon kaynağı olacaktır.
“Kitabın sonlarına doğru herhangi bir okuyucu Steve Jobs ile Musk’ı kıyaslama ihtiyacı hissedecektir. Musk’a fırsat verin. Kimse onun gibi olamaz.”—The New York Times-
“Ashlee Vance'ın yeni kitabı, 'Elon Musk: Tesla, SpaceX ve Muhteşem Geleceğin Peşinde' tartışmasız dünyanın en önemli girişimcisinin hayatına muazzam bir bakış sunuyor.”—The Washington Post-
“Elon Musk tam kafa dengim: Risk alan, başarısızlıktan korkmayan ve insanlığa parlak bir gelecek sağlamak için sürekli çalışan biri. Ashlee Vance, Musk’ın harikulade hayat hikâyesini ve engel nedir bilmez ruhunu yıldızlarla dolu bir biyografiyle sunuyor.”—Richard Branson, Virgin Grup’un Kurucusu-
“Yıllardır okuduğum en iyi iş dünyası kitabı.”—Don Graham, The Washington Post Eski Başkanı-

28 Şubat 2018 Çarşamba

Stresinizi Sevin

Kitap, modern çağın en büyük düşmanı olarak nitelendirilen stresi yenmek için uygulanabilecek öneriler içermektedir. Her yaş/cinsiyette ve konumda stres olduğuna göre, her canlı yaşadığı sürece strese maruz kalacaktır. Çözüm, stresi doğal ve kaçınılmaz kabul ederek, dayanıklılığımızı arttırmak ve stresle başa çıkarak, yaşamdan haz almaya, üretmeye ve paylaşmaya devam etmek. 
Kitap, 10 bölümden oluşmaktadır. Bölümler; stres, korku, anksiyete (kaygı) arasındaki farklar ve çatışmalar, stres ne demektir? Stres anında vücutta neler olur?, stres tipleri, stres durumunda psikolojik yapıda olanlar, stres ne zaman gerçek bir sorundur?, stres tepkisinin maliyeti nedir? Ne kadardır?, Ödememe Yolu Var mıdır?, stres tepkisinin faydaları, stresten boğulmadan sorun nasıl çözülür?, işyeri stresi, stresi artıran/azaltan beslenme şekli, stresle mücadelede sihirli formül. Kitap aynı zamanda aştıkları stresleri paylaşmaları ve model olmaları için röportaj veren kişiler ile de desteklenmektedir.

Arka Kapak

Stres, artık herkesin dilinde... Küçücük çocukların “okul” stresi, ergenlik stresi, lise ve üniversite sınavları stresi, aşkın yarattığı coşkulu duygunun yanı sıra hissedilen stres, aldatılma stresi, evlilik, hamilelik stresi, sayko (psyco) yöneticinin yarattığı stres, kariyer planlama stresi, iş başvurusu ve iş/kariyer değişikliği stresi, trafik stresi…
Her yaş/cinsiyette ve konumda stres olduğuna göre, yaşadığımız sürece, hepimiz strese maruz kalacağız. Öyleyse yapılacak en akıllıca iş, stresi doğal ve kaçınılmaz kabul ederek, dayanıklılığımızı artırmak ve stresle başa çıkarak, yaşamdan haz almaya, üretmeye ve paylaşmaya devam etmek.
Peki ama nasıl? İşte Stresinizi Sevin bu konuda bir başucu kitabı olarak size yardımcı olacak. Stresli mesleklere sahip kişilerle yapılmış söyleşilerin ve strese yönelik son bilimsel gelişmelerin yer aldığı Stresinizi Sevin’de, yüzlerce sorunun yanıtını bulacaksınız.

14 Şubat 2018 Çarşamba

Kariyer ve Varoluş


CNN Türk'de yayımlanan Gündem Özel programında tanıma fırsatı bulduğum Daniş Navaro'nun, bir benlik eylemi, kavramlar, olgular, deneyimler şeklinde ilan ettiği kitabı Kariyer ve Varoluş'u her bireyin okumasını önerebilirim. Çalışma ile insan arasındaki ilişkiyi, insanın ne için çalıştığını, insanın neden çalıştığını kısaca çalışmanın hakikatini sorguluyor. 
Kitap, mutlu çalışma veya çalışmayı mutlu kılabilecek temel edimler, ilkeler, varoluşlar konusunda çözüm arayışları olanlara yardımcı olabilecek bir kaynak.

Arka Kapak

Çalışma sorunu varoluşsal bir sorundur ve insanın kendisiyle hesaplaşmasını gerektiren önemde ve uzunlukta bir yaşam dönemini kapsar.

Kariyer ve Varoluş, mesleğinin zirvesinde bir iş insanının, çalışma, insan, meslek, kariyer ve iş hayatı üzerine düşüncelerini felsefi bir düzlemde aktardığı, şaşırtıcı ve zihin açan bir çalışma. Alanında, Türkiye'de yazılmış bir ilk olma özelliği taşıyor. Uluslararası bir grubun Türkiye Başkanı olan Daniş Navaro tarafından kaleme alınan bu eser, başta, meslek seçimi ve kariyer yolculuğunun başlangıcında olan gençler ve orta ve üst düzey yöneticiler olmak üzere çalışma hayatının tüm bireylerine hitap ediyor. 

Kitapta sözü geçen tüm kavramlar, olgular veya olaylar, yazarın iş yaşamı boyunca deneyimlediği, tanık olduğu, hissettiği, sorguladığı gerçekliklerden temel alıyor. Gündelik olaylardan, iş yaşamından, spordan, sanattan örneklerle, deneyimlerle zenginleşen bu benzersiz çalışma, her insanın çalışma hayatının çeşitli dönemlerinde karşılaşabileceği somut durumları, sadece pozitif bilimlerin bakış açısıyla değil, ama aynı zamanda İnsan ve Varoluş felsefelerinin kavramları ve öğretileriyle ilişkilendirerek anlatıyor.

27 Ocak 2018 Cumartesi

Ruhuna Pansuman

Suzi Amado, kendisini klinik psikolog ve dışavurumcu sanat terapisti olarak tanımlıyor. Empatinin, sanatın ve mindfulnessın iyileştirici gücüne inanıyor.
Ruhuna Pansuman, okuruna kilit cümleler ile hitap ediyor: Kendime İyi Bakıyorum!, Empati, Kendine Şefkat Göster!, Bilinçli Farkındalık, Düşün! Düşün' Düşün! Nereye Kadar?, Sevgi Panosu, Kaygı da hayata dair, Bu bir uyum hikayesi, Olmadığında... Olduramadığında, Utanç, Umut, Şükran kitabın bölüm başlıkları. Okuyucuyu hayatının önceliklerini düşünmeye yöneltiyor, acil durumda başucunda erişebileceklerini düşünerek not almasını istiyor: Rahatlatan müzikler listem, keyfimi yerine getiren müzikler, iyileştiren kaynaklar listem, güzel insanlar kolajım, bunları yapmak bana iyi geliyor, kendime iyi bakıyorum mandalası, hikayemi dinlemeyi hak etmiş kişiler, şefkat bulutu, sevgi panosu, kabul kolajı, başarı için ilham listem, başarı kolajım, şükran mandalası, şükran takvimi. 
Ruhunuzu besleyecek değerli bir kitap.

Arka Kapak

Bu kitap, sen kendi duygusal ilkyardım çantanı tasarla diye yazıldı!

Bu kitabı eline aldığında  hayatının nasıl bir dönemindesin, bilmiyorum. Zor bir dönemden geçiyorsan kitabın, ihtiyacın olan ilhamı, desteği ve  gücü bulmana yardımcı olmasını dilerim. Hayatının daha rahat bir dönemindeysen, kendi duygusal ilk yardım çantanı tasarlamak için harika bir zaman!
Zor zamanlarda kendimize iyi bakmak önemli. Ama unutma; diğer zamanlarda da önemli! Her şey normal seyrindeyken ve hayat alışılageldiği şekilde akarken de ruhu beslemek önemli. Kendine iyi bakmak hayatında bir  alışkanlığa dönüşürse, zor zamanlarda da bunu yapman daha kolay olacaktır.

1 Ocak 2018 Pazartesi

Yaratıcı Öğrenciler

Dr. Ken Robinson, TED konuşması izlenme rekoru kıran New York Times'ın çok satan yazarı. Tüm yaşamını eğitimle geçirdiğini belirten yazar kitabında; temel bilgilere dönüş, metaforları değiştirmek, değişen okullar, doğuştan öğrenenler, öğretme sanatı, bilmeye değer olanlar nedir, sınavlar, okul yöneticilerinin ilkeleri, geleneksel ailenin özüne dönüş ve ortam değişikliği başlıkları altında eğitim camiasındaki birçok konuya vurgu yapıyor. Küresel eğitim dönüşümünün en güçlü savunucusu olan yazar; netliği, tutkusu ve iç görüsü ile herkese ilham vermektedir.

Arka Kapak
“Yaratıcı Öğrenciler” adlı kitabında Ken Robinson tüm dünyada ses getiren “Okullar yaratıcılığı nasıl öldürür?” adlı konuşmasını daha geniş bir zemine yayarak eğitimin en önemli sorularından birine güçlü ve pratik yanıtlar getiriyor: “Öğrencilerin yaratıcılığını nasıl güçlendiririz?”
“Eğer çocuklara tek başına bir problemle başa çıkma fırsatı verilmezse problem çözme becerilerini geliştiremezler. Kendi yeteneklerine güvenmeyi öğrenemezler ve bu durum onların öz saygılarını etkileyebilir.
Hiçbir zaman mücadele etmemenin getirdiği bir diğer sorun ise, asla başarısızlığı tecrübe etmeyecek olmalarıdır ve bu durum, başarısızlık ve başkalarını hayal kırıklığına uğratma korkusu geliştirmelerine neden olabilir. Hem düşük öz güven hem de başarısızlık korkusu, depresyona ve endişeye yol açabilir.”
Bu kitap, ülkemizde gerçekten çocukların geleceğini düşünen ve eğitim sisteminin değişmesi için adım atmak isteyen herkesin başucu kitabı olacaktır.
Onlarca dile çevrilen ”Yaratıcı Öğrenciler” yayınlandığı her ülkede okunma rekorları kırmıştır.