30 Ocak 2021 Cumartesi

En Sonunda Oldu

 Mike Pearl, Dünyanın gelecek senaryolarını paylaştığı kitabını Epilog ile bitirmektedir.
Kitap bölümleri ile farklılığını ortaya koymaktadır.


Başlıklar;
İngiltere'nin En Sonunda Monarşiyi Kaldırdığı Gün
Teknoloji Milyarderinin Dünyayı Ele Geçirdiği Gün
Olimpiyatlarda Dopinge İzin Verildiği Gün
İnsanların Ölümsüz Olduğu Gün
İnsanların Birbirini Mükemmel Bir Şekilde Taklit Edebildikleri Gün
İnsan Tarafından Kullanılan Son Arabanın Hurdaya Çıkması
Suudi Arabistan'da Petrolün Bittiği Gün
Gerçek Dinazor Parkının Açıldığı Gün
Antibiyotiklerin Çalışmadığı Gün
Okyanustaki Son Balığın Öldüğü Gün
Amerika'da Silahların Tamamen Yasaklandığı Gün
Nükleer Silahların Herkesi Öldürdüğü Gün
Ayda Bebek Doğduğu Gün
İnternetin Kapandığı Gün
Son Mezbahanın Kapandığı Gün
Uzaylılardan Sinyal Aldığımız Gün
Bir Sonraki Süper Volkanın Patladığı Gün
Son Kölenin Serbest Bırakıldığı Gün
Son Beş Mezarın Dolduğu Gün


Arka Kapak
Mike Pearl’in kaleme almış olduğu “En Sonunda Oldu” isimli çalışma modern dünyanın, bizi korkutan problemlerini dile getirip, somut çözüm önerileri sunmakla kalmayıp, bunu zaman zaman popüler kültüre de referanslar vererek, eğlenceli bir üslupla anlatıyor. Çoğunlukla “Öyle olsaydı ne olurdu?” sorusuyla konuya giren yazar, İngiltere’de monarşinin kaldırılması, Suudi Arabistan’da petrolün bitmesi, sentetik et üretimine geçilmesi, bireysel silahlanmanın yasaklanması, nükleer savaş ihtimali gibi konulara değinip, olayları hem gazetecilik tecrübesine hem de akademik verilere dayanarak yorumluyor. Bu açıdan bakıldığında “En Sonunda Oldu”, yazarın da iddia ettiği gibi zaman zaman hem sizi dehşete düşürüyor hem de eğlendiriyor..

22 Ocak 2021 Cuma

Bu da geçer

 

Bir solukta keyifle okudum. Kitap, Ece Temelkuran'ın okura mektubu ile başlıyor. Gürültüde ve Sıradanlığın Kötülüğü bölümleri ile devam ediyor.

Okura mektubundan etkilendiğim cümleler;

Ömür aslında sondan başa doğru yazılan bir hikaye. Zaman yoktur, hatırlamak diye bir şey olmasa. Hayat, her ömür için sonsuz bir süre.

Gürültüde bölümündeki yazılar Kafka, Okur ve Ot dergilerinde yayınlananlar yazılarından, Sıradanlığın Kötülüğünde bölümündekiler ise İngilizce yayınlanmış ve Türkçe 'ye çevrilmiş yazılarından oluşmaktadır.

Arka Kapak

... Ben seni düşünüyorum yazarken. 

Seni içtenlikle düşünüyorum. Sözcüklerden bir sevgi olanağı doğmasını düşünüyorum. 

Bunun beni kurtarmasını ya da seni... 

Sen ve ben, sevgili okur, son on yıldır ki bu on yıl ömrümüzden gitti dedik ki, "Bu da geçer."

Birileri de hep karşılık verdi, "Böyle diye diye ömür geçti." Eh, orası da doğru. Peki o zaman ne yapmalı bu ömürle?.. 

Ece Temelkuran içinden geçtiğimiz çıldırtıcı gürültünün ortasında sözcüklerle ferahlatan, soluk aldıran bir alan açıyor. 

21 Ocak 2021 Perşembe

Yaratıcı Tür


Yaratıcı Tür, yazara ait Beyin kitabından sonra okuduğum ikinci kitap. David Eagleman, Amerikalı bir sinirbilimci ve Stanford Üniversitesi'nde nörobilim dersleri veriyor. Kitap, bilim ve sanatın birleştirici gücünden bahsederek okuyucuyu yeni fikirler yaratmaya teşvik etmektedir. Kitap, değişim rüzgarı, yaratıcı düşünce yapısı ve yaratıcılığı geliştirmek adlı ana başlıklardan oluşmaktadır.

Yazara göre; Dünyaya yeniden biçim vermek için bükme, parçalama ve harmanlama, yenilikçi düşünmenin altında yatan beyin işlemlerini yakalamanın bir yolunu sunmaktadır.

Kitap son bölümünde ise geleceğin temelinin bugünden atıldığını, büyük fikirlerin şu anda çevremizi sarmış olan şeylerin bükülüp, parçalanıp, harmanlanması ile belirleneceğini ve insanların kolektif bir bilinçle  yeni olasılıklara yelken açarak, geleceğin hikayesini yazacağını ifade etmektedir.

Arka Kapak

“Gerçekleri öğrenir, kurguyu üretiriz. Olanı kavrar, olabilecekleri düşleriz.”

İnsan dünyanın yeni versiyonlarını yaratıyor, hem de her gün. Yenilik üretme yeteneğimizin canlılar arasında eşi benzeri yok. İnekler koreografi hazırlamıyor, sincaplar ağaç tepelerine ulaşmak için asansör inşa etmiyor, timsahlar sürat motorları tasarlamıyorlar. Bizler ise, binlerce yıl önce meydana gelmiş bir evrimsel ince ayar sayesinde, deneyimlerimizi özümseyip onlardan “şöyle olsa ne olur”lar türetebiliyoruz.

Ünlü nörobilimci David Eagleman ve besteci Anthony Brandt şu sorunun peşine takılıyor: İnsanlığın yaratma becerisi ve güdüsünün temelinde yatan şey nedir? Zihnimizdeki yaratıcı yazılım nasıl  çalışıyor, ona neden sahibiz ve bizi nereye götürüyor? Yaratıcı Tür, Picasso’dan konsept arabalara, şemsiyelerden Ay’a seyahate, eğitim sistemimizden ketçap şişelerine kadar uzanıp yaratıcı zihni mercek altına alan etkileyici bir yolculuk. Nörobilimdeki en yeni bulgulardan faydalanarak sahip olduğumuz bu derin, gizemli ve en önemli insan becerisinin temel işleyişini ilk kez böylesine görünür kılıyor ve hepimiz için daha yaratıcı bir geleceğin kapılarını aralıyor.

“İnsan yaratıcılığına görseller eşliğinde bir yolculuk… Zihnin işleyişine ilgi duyanlar mutlaka okumalı.” - Wired

“Ağzı açık bıraktıracak kalitede... Deha kalitesinde.” - Geoff Dyer, Observer

13 Ocak 2021 Çarşamba

Ben, Robot

Isaac Asimov, bilimkurguda devrim yapan ustalardan biri. Ben, Robot ise Asimov'un  10 farklı robot hikayesini içinde barındıran bir kitap. Okuyucusuna, robot kavramını yeniden sorgulatan, insanlarla robotların ilişkisini yansıtan bir klasik.

Robotlar geliştikçe ve insanlığın kullanımına sunuldukça, ortaya çıkan problemler de giderek farklılaşmaya ve karmaşıklaşmaya başlıyor.

Asimov'un üç robot kanunu ile çalışma prensipleri belirlenen robotların, insanlığın en iyi yardımcıları olduğuna dair duyulan güven, her olayla birlikte yeniden sınanıyor. 

Yapay zekanın doğallaşma öykülerini içeren kitap, İnsan nedir? İnsanların, çağının sonu geldi mi? sorularına yanıtlar aramaktadır.

Robotların, insanları sorgulaması, tıpkı insanlar gibi yaşamın içinde yer edinmesi ile birlikte tüm düzen değişiyor. Robotların da hakları, kuralları ve hisleri bulunuyor. Üstelik bu robotların bir psikologları dahi var!

Asimov'un kitabı yayımladığı 1942 yılında henüz yapay zekaların söz konusu bile olmadığı bir dönemde yasaları ve hisleriyle bir robot dünyası yaratmak ve bu dünyayı temellendirmek, üzgörüsel bir zekanın ürünü olarak değerlendirilmektedir.

Isaac Asimov'un üç robot yasası;

  1. Bir robot, bir insana zarar veremez ya da zarar görmesine seyirci kalamaz.
  2. Bir robot, birinci kuralla çelişmediği sürece bir insanın emirlerine uymak zorundadır.
  3. Bir robot, birinci ve ikinci kuralla çelişmediği sürece kendi varlığını korumakla mükelleftir.

  

3 Ocak 2021 Pazar

30 Saniyede Beyin

30 Saniyede serisi; Ekonominin, Felsefenin, Psikolojinin, Siyasetin, Dünya Dinlerinin, Mimarlığın en bilinen 50 teorisini/öğretisini, Antik Mısır'ın tarihe ve uygarlığa yapmış olduğu 50 en önemli katkıyı Leonardo da Vinci'nin sanata ve bilime yaptığı 50 en önemli katkıyı ele alıyor ve onları iki sayfa, 300 kelime ve bir resmi aşmadan, yarım dakika içinde açıklamayı 'başarıyor'.

30 Saniyede Beyin ise beynin nasıl işlediği ve nasıl öğrendiği ile ilgili bilgiler paylaşmaktadır. Kitap, Beyni İnşa Etmek, Beyin Teorileri, Beyni Haritalamak, Bilinç, Algı ve Eylem, Biliş ve Duygu, Değişen Beyin başlıklı 7 bölümden oluşmaktadır.

Beyin, bir makineden daha fazlasıdır. Beyin, karmaşık ve çapraşık sadece soğuk ve sert gerçekler için değil; hareketlerimiz, duygularımız, kahkahalarımız ve ağlamalarımız için de bir veri işleme mekanizmasıdır. Nörobilimciler beynin dahili süreçleri hakkında sürekli yeni yaklaşımlar elde etmektedir.

Arka Kapak

Beynin nasıl işlediği ve nasıl öğrendiğiyle ilgili aklınızı başınızdan alacak 50 kavram

Beyin hangi aktiviteler sayesinde öznel tecrübeler ortaya çıkarır? MRI taraması bize ne gibi bilgiler sunabilir?Beynin çalışma sistematiğini anlamak mümkünmü? Yalnızca beynimizde meydana gelen elektriksel aktivitenin bir ürünümüyüz?

30 Saniyede Beyin, nörobilimin sınırlarında gezinerek beynin nasıl işlediğiyle ilgili birbirinden ilginç 50 kavramı bir araya getiriyor.Karmaşık görünen her bir düşünceyi, 300 kelimeyle veillüstrasyon desteğiyle açıklıyor.

Hakkında bilgi  sahibi olduğumuz en karmaşık yapı insan beynidir.Beyin, en az 90 milyon nöron dan meydana gelir. Bu nöronların her biri kendi içindekarmaşık bir bilgi işlem cihazıdır ve yaklaşık 1000 kadar diğer nöronla etkileşim hâlindedir. Beyin dünyayı algılayış biçimimizden ve içerisindeki davranışlarımızdan sorumludur.Yani beyni anlamak; benliğimizi, toplumdaki ve doğadaki yerimizi anlamak demektir.

Aslında insan beyni bir bakıma gündelik bir nesnedir.Yaklaşık 1,36 kg ağırlığında olan bu nesneyi, bu kadar kayda değer hale getiren şey girift yapısıdır. Ortalama bir insan beyninde o kadar çok bağlantı vardırki her saniye birtanesini sayacak olsanız, 3 milyon yıldan daha fazlasına ihtiyacınız olurdu. Peki böylesine karmaşık bir yapıyla ilgili bilgi edinmeye nereden başlamalısınız?

30 Saniyede Beyin, size yardımcı olmak adına tam da burada devreye giriyor.Kitapta, her bir kavram kısa, anlaşılır ve merak uyandıran “30 saniyede nörobilim” metniyle  açıklanıyor.

Unutmayın, beyin  sadece  düşünmemizi sağlayan bir makineden daha da fazlasıdır; kim olduğumuzu tanımlayan şey  beyindir.