30 Ekim 2022 Pazar

Geçmişe Yolculuk


Stefan Zweig, modern klasikler dizisinde okuduğum kitaplardan biri daha... Yazarın bilindik uzun tasvirleri ile karakterlerin duygularını dahi hissettiren şimdiyi geçmiş ekseninde değerlendiren bir eser.

Arka Kapak

Zweig’ın 1920’li yıllarda yazdığı tahmin edilen bu novellanın el yazması ölümünden sonra oldukça geç bir tarihte, 1970’lerde gün ışığına çıkarıldı. Ve aşkın sınır tanımazlığı üzerine yazılmış en yoğun, en etkileyici metinler arasında yerini aldı. Geçmişe Yolculuk, zamana, mekâna ve değişen koşullara direnen yasak ve tutkulu bir aşkın hikâyesidir. Bu çılgın aşk önce okyanusun ve daha sonra da Birinci Dünya Savaşı’nın araya girmesiyle dokuz yıllık bir kesintiye uğrar. Yıllar sonra yeniden buluşan iki sevgilinin hayatları büyük bir değişime uğramıştır. Önlerinde uzanan belirsiz geleceğe, geçmişin sürekli aralarına giren gölgesine rağmen, aşk doludizgin sürmektedir...


23 Ekim 2022 Pazar

Zen ve Okçuluk

Hayatta yapmam dediğim bir şeyi yapma isteği ile Yoga yolculuğumun başladığı bu ay, sevgili Hocamın okumam için önerdiği kitaplardan biri idi. Usta çırak ilişkisi ve bir alanda en iyi olma yolculuğunda zihinsel farkındalık, bilişsel beceri ve fiziki yetkinlik kazanmak için teşvik edici anekdotlar içeren bir kitap. Zen felsefesini okçuluk odağında aktaran kitap, içinde yer alan öğretiler ile okuyuculara ışık tutmaktadır.

Arka Kapak

Gerek Almanya'da gerek Amerika'da yayınlandığı zaman büyük ilgi uyandırmış ve Almanya'da satış rekorları kırmış olan bu kitap Suzuki'nin önsözü ile birlikte bugün artık Zen klasikleri arasına girmiştir. Japonya'ya 1924 yılında felsefe profesörü olarak giden ve Zen'le tanışmak isteyen yazar, o zamanlar Batılılara kapalı olan Zen'i öğrenebilmek için okçuluk (Kyudo) yolunu seçmiş. Bu kitapta, çok sarp ancak belki de o oranda kestirme ve dolaysız görünen okçuluk yolunda nasıl yürüdüğünü, yolda ne gibi güçlüklerle karşılaştığını, ustalığa ve Zen'e nasıl ulaştığını çok rahat ve sürükleyici bir dille, sıkmadan, bilmecemsi ve en anlaşılmaz Zen düşüncelerini bile açıklığa kavuşturarak, gerçeğe yol arayan kimselere ışık tutarak anlatmaktadır. Kitapta, bir Zen sanatı olan Japon okçuluğuyla yurdumuzdaki eski okçuluk geleneği arasındaki benzerliklere değinen bir inceleme yazısı da yer almaktadır.

14 Ekim 2022 Cuma

Sanat Felsefesi


Meraklı bir sanat izleyicisi olarak çağdaş bir düzlemde sanat felsefesine giriş yapabilmek için keşfettiğim bir kitap. Sanata dair kuramları kalıpların dışında eleştirel ve karşılaştırmalı ele alan yazar tümdengelim metodunu benimsemektedir.

Okuyucuların tarihsel anlatının kitapta yer almayan eleştirilerini başka metinlerde keşfedebileceği ve sorgulayabileceği sonuçlar elde edilebilir. Tatmin olmayan okuyucular ise konuya kendi yaklaşımlarını geliştirmek isteyebilir. Yazarın gözünde tamamı yararlıdır. Yazar, görüşler, teknikler ve konunun kavramsal değerlendirmesi okuyucunun kendi yolunu çizebilmesinde gerekli araçları sağladıysa kitap amacına ulaşmıştır diyerek sanat felsefesini içselleştirme yolculuğunda okuyucularına iyi yolculuklar dilemektedir.

Arka Kapak

Noël Carroll'un sanat felsefesi ve estetik konularını çağdaş ve eleştirel bir yaklaşımla ele aldığı bu kitap, aynı zamanda çözümsel felsefe yöntemlerine bir giriş özelliği de taşımaktadır.

Carroll, sanat kuramlarını önce genel hatlarıyla tanıtıyor; ardından, sistematik bir şekilde çözümlüyor; en sonunda da okuyucuyu şu gerçekle baş başa bırakıyor: Geçmişten bugüne hiçbir kuram eksiksiz değildir, hepsinin mutlaka güçlü ve zayıf yanları vardır. Her biri belli sorulara yanıt verirken, bazıları karşısında çaresiz, bazılarındansa habersizdir.

Yazar, kuramları karşılaştırmalı bir şekilde ele almanın çok yararlı olduğunu gözler önüne seriyor. Belirttiği üzere, hatalı bakış açıları bile bulmacanın bir kısmını çözmeye, karşıt görüşleri bir araya getirerek sapı samandan ayırmaya ve daha iyi bileşimler sunan parçaları ayrıştırmaya yardımcı olur.

Felsefî kuramlar diyalektik gelişirler. İleriye atılan her adım önceki bakış açılarının, yöntem ve tekniklerin bazı kısımlarının reddini, bazılarınınsa sindirilmesini gerektirir. Her durumda, felsefî gelişimin motoru olan eleştiri, çözümsel felsefenin ve çözümsel sanat felsefesinin ayrılmaz bir parçasıdır.

Diyalektiğe hoş geldiniz...