25 Mayıs 2023 Perşembe

Etini Acıtmak

 

Sosyal medya tavsiyesi ile adı ve kapak tasarımından etkilenerek aldığım ve bir solukta okuduğum bir kitap. Yazar, sürükleyici öyküleri ile hayata kısa bir mola vermenize sebep olabilir. Kitap, serin bir Cumartesi, pırlantanı da taksana, at adam, süt, çamur ve beton, daha modern zamanlar, huzur apartmanı, No:6, bir kaplumbağa ve bir kelebek, bile isteye, lütfen yiyecek vermeyiniz, daha önce beslendiler, bir anlık bir şey ve istenmeyen şey olmak üzere 11 adet öyküden oluşmaktadır.

Arka Kapak

“İnsanlar ikiye değil, üçe ayrılıyor bence:
Yaşayanlar, yaşamayanlar ve bir de kendine ait bir yaşam kuramayanlar.”
 
Çöp poşetinde kemikler, havanda parçalanan tek taş bir yüzük, rakı kadehinde balık, memeden zorla ayrılan süt kuzusu, musalla taşında çilingir sofrası ve hayatı anlamaya, insanoğlunun varoluşsal tutarsızlığını çözmeye çalışan insanlar…
Orhan Murat Bahtiyar, kurduğu zengin öykü evreninde anlaması ve kabullenmesi zor değişim, kayıp, ölüm gibi kavramları irdeliyor. Yakın tarihimizin yönünü değiştiren toplumsal meselelerin içinden geçen hikâyeler anlatıyor.
İncelikle örülmüş kurgusu, sinematografik dili ve çok katmanlı yapısıyla anlatım biçimini de en az öykülerin içeriği kadar önemseyen Bahtiyar, tekdüze hayatların dikkatli bakıldığında ne kadar büyülü olabileceğini yalın bir dil ve kusursuz bir gerçeklikle, hayatın gündelik bir parçası gibi ele alıyor.
 
Etini Acıtmak, okuru düşünceye sevk eden, bittikten sonra da zihinde dönüp duran öykülerle edebiyatımıza yeni bir yazarı müjdeleyen bir ilk kitap. 

21 Mayıs 2023 Pazar

Boş Dolaplar

 

Arkadaş önerisi ile okuduğum kitaplardan birisi Boş Dolaplar. Annie Ernaux, ilk kitabı Boş Dolaplar'da çocukluktan kopuşu, iki dünya arasında sıkışıp kalmışlığı anlatırken acımasızca dürüst bir dil kullanıyor. Kitap, toplumsal sınıf atlama, evlilik, kadın özgürlüğü, cinsellik, hastalık, yaşlılık ve ölüm gibi meseleleri toplumsal yaşam ve onu oluşturan kültürel, siyasi, tarihi olaylara yer vererek aktarmaktadır.

Arka Kapak

Küçük bir kafe-bakkal işleten anne babanın etrafında şekillenen mutlu bir çocukluk, okul hayatı, yeni bir sosyal çevre, yabancılaşma, sınıf atlama arzusu, onaylanma ihtiyacı, öfke patlamaları, utanç, kürtaj... Seneler’e uzanan oto-sosyobiyografi yazınının da habercisi olan Boş Dolaplar, iki ayrı dünya –eğitimsiz işçi sınıfı ve eğitimli burjuva sınıfı– arasında sıkışıp kalmış, okul yaşamındaki başarılarıyla ailesinin temsil ettiği her şeye karşı kendini yeniden inşa etmeye çalışan genç bir kızın, Denise Lesur’ün hikâyesi.
Ernaux, ne olmak istediğinden ziyade ne olduğuyla cebelleşmek zorunda kalan, toplumsal yükseliş sancıları çeken otobiyografik karakteri Denise’in yaşamını anlatırken her zamanki gibi sakınmasız ve cesur.
“Ernaux’nun kitapları birer itiraf değil, bir tür kişisel epistemolojidir... Onları okumak, o anlaşılmaz, acı verici, zaruri ‘oluş’ sürecini anlama girişimidir.”
The New Yorker
“Boş Dolaplar, 1950’li yıllarda Fransa’daki sınıf sisteminden ve bir kadının sınıf atlamak, geçmişini unutmak için verdiği mücadeleden daha fazlasıdır. Bu roman, kültürel anlamda haklarından mahrum bırakılmışların kendi sesleriyle konuşmasına, gerek konusu itibarıyla gerek edebî biçimiyle, unutulmaz bir katkı sunuyor.”
The Bloomsbury Review